New York Üniversitesi ekibi 2012 sezonunda, 1 Mayıs ile 20 Eylül arasında devam eden beş aylık bir arkeolojik çalışma gerçekleştirmiştir. Çalışmalarımız temelde restorasyon, konservasyon, anastylosis, çevre düzenlemesinin yanı sıra inceleme ve yayın projelerine yoğunlaşmıştır. Belli başlı çalışma alanlarımız, Hadrianus Hamamı, Güney Agora, Tetrapylon Caddesi, Sebasteion ve Tiyatro’dur (Resim: 1). Sezonun en önemli buluntuları arasında Güney Agora havuzu etrafındaki arkeo-botanik sonuçlar ve Tetrapylon Caddesi’nde bulunan insan boyutundan büyük iki adet mermer heykel yer almaktadır. Ekip, öğrenciler, arkeologlar ve diğer profesyonellerden oluşan toplam 46 kişidir. Yerel halktan 90 işçi de çalışmalarda yer almıştır. Bakanlık temsilcisi Antalya Müzesi’nden Mustafa Samur’dur.
HADRİANUS HAMAMI
Konservasyon: 2012, Hadrianus Hamamı’nda 6 yıllık olarak planlanmış konservasyon projesinin üçüncü yılıdır. Hamam 1904-1905 yıllarında ve 1960’larda kazılmıştır. İyi korunagelmiş durumdadır ancak acil tamirat ve konservasyona ihtiyacı vardır. Projenin amacı duvarları sağlamlaştırmak ve günümüze kadar korunmuş zemin ve hassas ısıtma sistemi kalıntılarının konservasyonunu sağlamaktır. Bu sayede hamam eski yıkanma sanatı ve kültürünü gösteren bir açık hava müzesi gibi turistlere sergilenebilecektir. Ön avlunun devasa boyutlu sütun sıralarının bir kısmının anastylosisi, arkeolojik belgeleme ve araştırmaya dayanarak bu yıl başlatılmıştır. Konservasyon işleri J.M. Kaplan Foundation ve World Monuments Fund® Robert W. Wilson Challenge to Conserve Our Heritage kurumlarının sponsorluğunda yapılmaktadır ve çalışmalar Thomas Kaefer ve Gerhard Paul sorumluluğunda, Trevor Proudfoot ve Kent Severson tarafından yürütülmüştür. Proje sorumluları, konservatör Quinn Ferris ve Volkan Sevinç’in yanı sıra, taş konservatörleri Nicholas Barnfield, Douglas Carpenter, Tom Flemons, Mark Lilywhite ve James Wheeler ile çalışmışlardır.
Konservasyon çalışması duvarların ve kemerlerin strüktürü ile ilgili onarımların yanı sıra, duvar yüzeylerinin sağlamlaştırılması ve kırılmış zeminlerin tamirine odaklanmıştır. Oda 5 ile 6 arasında yer alan büyük duvar önüne iskele kurulmuş, kireçtaşı bloklar sabitlenmiş ve güçlendirilmiştir (Resim: 2). Oda 6 ve 13’teki kırılmış mermer zemin ve kaplamanın restorasyonu tamamlanmıştır (Resim: 3). Bu odalar turistlerin erişimine açılacaktır. 12 numaralı oda sıcaklıktır ve çökmüş döşeme ayarlanabilen çelik dayanaklar ile desteklenmiş ve dairesel havuzunun mermer çerçevesi belgelenip tamir edilmiştir. En büyük konservasyon çalışması, bir başka kemerli sıcaklık odası olan oda 5’te Prof. Dr. Roland R.R. SMITH, New York Üniversitesi Aphrodisias Kazıları Kazı Başkanı ve Oxford Üniversitesi Klasik Arkeoloji Lincoln Profesörü. Oxford, UK. Yard. Doç. Dr. Esen ÖğÜş, New York Üniversitesi Aphrodisias Kazıları Kazı Başkan Yardımcısı, Texas Tech Üniversitesi, Klâsik Sanat dalında yardımcı doçent. Lubbock, TX, 79410. A.B.D. gerçekleştirilmiştir. Duvar kaplaması tekrar harç yardımıyla duvara yerleştirilmiştir. Düşmüş kaplamanın büyük bir bölümü ahşapla çerçevelenip dışarıya taşınmıştır. Hypokaust’a ait tuğla dayanakların üstleri kaplanmış ve çökmüş zeminin kenarları temizlenip konsolide edilmiştir. Burada amaç, sofistike Roma hamamına ait kırılgan arkeolojik kalıntıların bozulmasını engellemek ve bu koruma durumunun sürdürülebilir olmasını sağlamaktır. Oda 6’da yer alacak ve hamamı turistlere tanıtacak olan bilgi levhaları da hazırlanmıştır. Mimarî belgeleme ve anastylosis: Hadrianus Hamamı’nın mimarî belgelenmesi projesi 2010 yılında başlamıştır ve Arzu Öztürk tarafından yürütülmektedir. Kendisine Kıvanç Başak ve Gonca Koca eşlik etmiştir. 1904-1905 yıllarındaki kazıdan kalmış olan hamamın ön avlusundaki büyük blok yığınının dokümentasyonu ve kaldırılması tamamlanmıştır. Bu çalışma Güney Agora’nın Batı Stoa’sına doğru genişletilmiş ve buradaki ön avluya ait bloklar da kaldırılmıştır. Detaylı mimarî inceleme ön avlunun anıtsal mimarî düzenine (Oda 15), kompleksin güney tarafında yer alan ve çok gelişmiş bir dekorasyona sahip 8 No.lu odanın iç mimarîsine ve Batı Stoa ile ön avlu arasında yer alan üç anıtsal kapıya odaklanmıştır. Ön avlunun yeni bir rölövesi (Oda 15) ve ön avluya bakan hamamın batı cephesinin kesiti çizilmiştir. Avlunun anıtsal kuzey sütun dizisinin taş rekonstrüksüyonu yapılmış ve sonucun çok başarılı olması neticesinde avlunun kuzeybatı köşesindeki kaide ve sütunlarla ilgili deneysel bir anastylosis başlatılmıştır.
Bunların dışında şu mimarî çizimler de tamamlanmıştır: (1) Oda 9-13’ün doğuya bakan kuzey-güney kesiti, (2) Oda 2-6’nın batı iç duvarının güneye bakan kuzey-güney kesiti (3) Oda 2-6’nın batı duvarının rölövesi ve (4) Odalar 4, 5, 6, 10, 11, 12 ve 13’ün rölöveleri. Bu çizimler Harry Mark’ın gözetiminde, Sarah-Elizabeth McKay, Seth Dugger, ve Alyssa Olson tarafından yapılmıştır.
Arkeolojik belgeleme: Hamamın Geç Antik Dönemde geçirdiği değişiklik ve düzenlemelerin detaylı arkeolojik incelemesi doktora öğrencisi Allyson McDavid tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın amacı yapımda kullanılan bütün farklı malzemeleri belgelemek ve hamamın geç döneminde yani üçüncü ve altıncı yüzyıllarda yapılan değişikliklerin boyutunu anlayabilmektir. Bu sezon, kompleksin geç dönem evrelerini belirlemek ve 5, 6, 7 ve 12 No.lu odalarındaki Geç Antik Dönem değişikliklerini incelemekle uğraşılmıştır. Önemli bulgulardan bir tanesi, Oda 4, 5 ve 6’nın batısındaki geniş havuzların ikinci yüzyıldaki erken öncüllerinin yerine yapılmış geç antik yapılar olduğunun tespitidir. Oda 5’in güneydoğu köşesinin temizliği sırasında 59 adet geç antik boyalı ve yazıtlı duvar kaplaması parçası bulunmuştur ve yazıtlar Angelos Chaniotis tarafından kayda alınmıştır. İki parça aynı kişiden, Anatolios’tan bahsetmektedir.
GÜNEY AGORA
Güney Agora 1937’de G. Jacopi ve 1970 ile 1980’lerde Kenan Erim tarafından kısmî olarak kazılmıştır. Ancak, 170 m. uzunluğundaki ünik havuzun kazısı hiç bir zaman tamamlanmamış, havuzun sadece doğu ve batı kısımları kazılarak ortasına dokunulmamıştır. Güney Agora’daki 5 yıllık yeni projenin ana hedefi Kenan Erim’in başlattığı havuz kazısını tamamlamak, kentin en alt seviyesinde bulunan alanda yükselen taban suyu problemini çözmek ve turistler için yeni bir alan yaratarak bütün kompleksi gezinti yolları ve bilgi panoları ile bir arkeoloji parkı olarak düzenlemektir. Aynı zamanda, projenin bilimsel amaçları arasında karmaşık su sisteminin incelenmesi ve havuzun farklı evrelerinin tanımlanmasının yanı sıra, Güney Agora’nın tipik bir agoradan ziyade, alanın doğu ucunda yer alan agora kapısında bulunmuş bir yazıtta bahsedilen palmiye korusunu da barındıran bir çeşit kamusal park olduğu şeklindeki teorinin test edilmesi bulunmaktadır. Güney Agora’nın kazısı ve konservasyonunun giderleri Mica ve Ahmet Ertegün’ün adına bağışlanan cömert bir destekle karşılanmaktadır. Projeyle bağlantılı bilimsel araştırmalar Headley Trust, Baron Lorne von Thyssen ve the Malcolm Hewitt Wiener Foundation tarafından finanse edilmektedir. Çalışmalar Andrew Wilson ile Benjamin Russell ve arkeobotanist Mark Robinson tarafından yürütülmektedir ve onların yanı sıra Hazal Avcı, Onur
Özdemir, Valeria Riedemann ve Andrew Ward çalışmalara katılmıştır. Alan düzenlemesi: Çalışmanın ilk aşamasında geniş bir temizlik ve düzenleme çalışması yapılmıştır. Kuzey Stoa’nın entablatürü (Tiberius Portikosu) 1937’de kazılmış ve Antik Dönem sonunda düştüğü şekilde yerinde bırakılmıştır. Parçalar, sütun sırasının önünde, stoa ve havuzun kuzey kısmı arasında yatmaktadır. Bütün bu bloklar in situ çizilmiş ve numaralandırılmıştır ve ardından stoa içinde yeni bir konuma vinç yardımıyla taşınıp düzenlenmiştir.
Havuz ve ağaçlar: 1989 yılında eski kazının sona erdiği havuzun batı kısmında iki açma açılmıştır (Resim: 5-6). Açmalardan biri havuzun içinde (SAg 12.1), ona bitişik olarak açılan ikincisi ise (SAg 12.2) havuz ile kuzey stoa arasında yer almaktadır. SAg 12.1 açması ile havuzun içerisinde önemli bir alan açılmıştır (16,5 x 12,4 m.) ve bu alanda, özellikle Geç Roma Dönemi ile günümüz arasında oluşmuş mil tabakasının farklı evrelerinin yanı sıra farklı fauna kalıntılarını (özellikle farklı tip su salyangozlarını) araştırmayı sağlamıştır. Ayrıca havuzu çevreleyen drenaj kanalının üç ana evresi de incelenmiştir. Eros figürlü mermer bir pilaster başlığı parçası (Env. 12-11) dışında çok az kayda değer buluntu mevcuttur. SAg 12.1 havuzun dışında geniş bir alanı kaplamaktadır (16,5 x 14 m.). Burada ilk olarak Geç Antik Dönemde yapılmış ve havuzun etrafındaki zemini yükseltmeyi amaçlayan tabakalar kaldırılmıştır (zemin, havuzu çevreleyen drenajın dolduğu ve işlevini kaybettiği ve zemin suyunun yükseldiği 5. yüzyıldan itibaren yükseltilmiştir). Roma tabakaları içerisinde iki ince, uzun tarh farklı renkleri (daha kumlu ve pembemsi renkte) ve dolguları sayesinde fark edilmiştir (Resim: 6). Bunlar bitki ve ağaçlar için açılmış yataklar olarak yorumlanabilirler. Havuzun tabanı üzerindeki ince mil tabakasından alınan örnekler organik maddeleri ortaya koymuştur, bunların arasında (1) palmiye yaprağının selüler özelliklerini gösteren bir yaprak ve (2) daha az korunagelmiş ve hurma palmiyesi karakteristikleri sergileyen bir bitki sapı dikkat çekicidir. Bitki yatakları ile beraber bu bitkisel kalıntılar yakında palmiye ağaçları olduğuna dair kanıt sağlamaktadırlar ve bu da Güney Agora’nın Agora Kapısı yazıtında bahsedilen “palmiyelerin yeri” olabileceğine dair öncül kanıtı oluşturmaktadır.
Belgeleme ve bilgi levhaları: Açmaların plan ve kesit çizimlerinin yanı sıra havuzun mermerden daire şeklinde kenarı, üst kısımda yer alan bloklar ve onların arasında yer alan drenaj kanalına ait rölöve çizimi ve su borularının 12 tanesine ait 1/20 ölçekli detaylı planlarının yanı sıra, çeşme fıskiyeleri ve havuzun diğer özellikleri çizilmiştir. Bu çizimler Katherine Jones ve Peter John Martinez tarafından yapılmıştır. Ayrıca Güney Agora’yı, havuzu ve mevcut projeyi anlatan iki yeni bilgi panosu hazırlanmış ve kompleksin iki ucuna yerleştirilmiştir. Bu panolar bütün alandaki bilgi panolarını geliştirmeyi amaçlayan bir projenin de parçasıdırlar.
TETRAPYLON CADDESİ
2008 yılında başlamış olan Tetrapylon Caddesi çalışmalarının iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlar: (a) Tetrapylon’dan Sebasteion’a doğru uzanan kentin kuzey-güney doğrultudaki ana caddesini ortaya çıkararak ziyaretçilerin kentle ilgisi algısını geliştirmek;(b) kentin belli başlı anıtlarını birbirine bağlayan yeni turist güzergâhı açmak; (c) Geç Antik ve Antik Dönem sonrası kentle ilgili yeni arkeolojik kanıtlar bulmak; ve (d) antik drenajı açarak biriken suyun güneye doğru akmasını sağlamak. Çalışmada 1980’lerde kazılmış aynı caddeye ait iki bölümü, yani Sebasteion Propylon’unun önü ile Tetrapylon’un önü ve güneyini birbirine bağlamak hedeflenmektedir. Bu erken dönem kazıları arasında üç açma açılmıştır (NAve 12.1-3) ve bunlar kuzeyden güneye doğru sıralanırlar (Resim: 1). Bu yılın en önemli buluntuları iki doğal boyutundan büyük heykeldir. Alandaki çalışma Alexander Sokolicek tarafından yönetilmiştir, Austen-Leigh De Pinto, Shannon Ness ve Lillian Stoner diğer ekip elemanlarıdır. Tetrapylon Caddesi çalışmaları Malcom Hewitt Wiener Foundation sponsorluğunda gerçekleştirilmiştir.Kuzey uçtaki NAve 12.1 açması (4,5 x 11 m.) daha önce açılmış iki açma ile birleşerek, caddenin 35 m.lik bir bölümünün tamamen ortaya çıkarılmasını sağlamıştır (Resim: 7). Kazı çalışmaları Antik Dönem sonunda büyük bir sel sonrasında ortaya çıkan ve detayları çok iyi korunmuş bir yıkıntıyı ortaya çıkarmıştır. Cadde’deki portikonun ikinci katına ait Geç Antik Dönem sütunlar, sütun kaide ve başlıkları caddedeki düşme pozisyonlarında ele geçirilmiştir ve bunlarla beraber geçmiş dönemlerde olduğu gibi kiremit, yanmış tahta, kırık cam ve mozaik parçalarından oluşan karışık bir tabakada ortaya çıkarılmıştır. Değişik bir buluntu olarak bir kutu ya da kasaya ait demir çerçeveden bahsedilebilir (Env.12-03). NAve 12.2 (4 x 10,3 m.) daha güneyde yer almaktadır ve burada Ortaçağdan modern döneme kadar bir seri taş döşeli yol ortaya çıkarılmıştır. Bunlar belgelendikten sonra sökülmüşlerdir. NAve 12.3 (10,5 x 10,5 m.), Sebasteion Propylon’unun önündeki önceden kazılmış alana bitişiktir ve NAve 12.2’dekine benzer şekilde modern ve Ortaçağ dönemi caddeleri burada da ortaya çıkarılmıştır. NAve 12.3 açmasının güneybatı köşesinde, bir yıkıntı tabakasının hemen altında bir çeşit platform ortaya çıkarılmıştır. Bu platformun temellerinde devşirme yapı parçaları kullanılmıştır ve iki adet insan boyutlarından büyük ama başsız heykel, birbirlerinin sağına gelecek şekilde bu temelde kullanılmış ve bu sayede platformun kuzeydoğu köşesi oluşturulmuştur (Resim: 8-9). Heykellerden birisi sırt üstü yatar durumdadır, diğeri ise yüzükoyun olarak yerleştirilmiştir. İki heykelin de altına işlenmiş taşlar yerleştirilmiş ve üstlerine ise dikkatli bir şekilde tuğla katmanları konulmuştur. Tek parça olarak yapılmış olmalarına rağmen her iki heykelin de kafası eksiktir. Heykellerden birisi Orta İmparatorluk Döneminden, yaklaşık M.S. 200’e tarihlenen yüksek kaliteli himationlu bir figürdür (Env. 12-09) (Resim: 10). Kafası ve vücudu dinamik bir şekilde “retorikçi” pozunu almıştır. Sol elindeki tomarın görülebilir üst yüzü dikkatli bir şekilde işlenmiş, rulo yapılmış papirüs yaprakları şeklinde biçimlendirilmiştir. Bu çok özenli yapılmış ve alışık olmadığımız bir detaydır. Diğer heykel, Geç Antik Dönem, 5. yüzyıla tarihlenen “togatus” tipi büyük bir heykeldir ve senatör kostümü ve botlar giymektedir (Resim: 11). Dört köşeli, sağlam bir duruşu vardır, geniş göğüslü ve alışık olmadık derecede şişmandır. Bu heykel muhtemelen bir vali veya imparatorluk yönetiminden yüksek düzeyli bir yöneticiyi tasvir etmektedir.
SEBASTEİON
Sebasteion’un üç katlı Güney Yapısı’nın anastylosis’i 2005’te başlamıştır ve çalışmalar Ömer Koç ve Geyre Vakfı sponsorluğunda, Thomas Kaefer ve Gerhard Paul yönetiminde devam etmektedir. 2012 çalışmaları çok önemli bir kabartma olan Claudius ve Agrippina kabartmasının (Env. 80-139) kalıbının alınması ve dökülmesine yoğunlaşmıştır. Bu kabartma (2010 anastylosis çalışmalarında keşfedildiği şekilde) üçüncü katta, ikinci sütun aralığına uymaktadır. Sergideki yerinden indirilen kabartmanın, Aphrodisias Müzesi’ndeki Sevgi Gönül Salonu’nun içinde kalıbı alınmıştır. Kabartmanın kopyası önümüzdeki sezon yapıya yerleştirilecektir.
Propylon: Sebasteion’un Propylon’unda teorik ve pratik anastylosis çalışmaları Gerhard Paul ve Thomas Kaefer tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma J.M. Kaplan Foundation sponsorluğunda yürütülmektedir. Yapının temelleri yapı mühendisi Rudolph Spiel tarafından incelenmiştir. Kapıya ait ve sütunları taşıyan podyum ve stylobat blokları onarılmıştır. Sütun ve payeler tanımlanmış ve onarılmıştır (Resim: 12). Dikdörtgen payelere ait kaybolmuş kaideler oluşturulmuştur. Başka stylobat, kaide, sütun ve payelerde yerleştirilmeye hazır hâle getirilmişler ve kapıya ait bütün arşitrav ve friz blokları yer üzerinde doğru sıralarında dizilmişlerdir.
TİYATRO
Tiyatronun diazoması ve üst oturma sıralarının yanısıra Dor düzenli logeion veya yükseltilmiş sahne binasında konservasyon, restorasyon ve anastylosis çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışma Gerhard Paul ve Thomas Kaefer yönetiminde ve English Friends of Aphrodisias Trust sponsorluğunda gerçekleştirilmiştir. Oditoryum’un üstünde yer alan dolgu toprak kışın tiyatronun güney kısmındaki diazoma üzerine çökmüştür. Mevcut istinat duvarının blokları sağlamlaştırılmış ve yeni bir taş duvar bu alanı sabitlemek ve yukarıdaki dolgunun akmasını önlemek için inşa edilmiştir.Dor düzenindeki logeion’un mimarîsi 1980’lerde restore edilmiştir ancak yeniden bir restorasyon veya anastylosis çalışması gerektirir durumdadır. 2009-2010 yıllarında bazı korniş blokları düşmüştür ve sütunların, arşitravların ve kornişlerin konumlarında bazı önemli yanlışlar mevcuttur. 2011’de başlayan ve 2012’de bitirilen proje ile, logeion tekrar onarılmış ve bu hatalar düzeltilmiştir. Dor düzeni sütun sırasının kuzey kısmı 2011’de yeniden restore edilmiştir (J.M. Kaplan Fund sponsorluğunda) ve güney kısmın yeniden restorasyonu da 2012’de tamamlanmıştır (English Friends sponsorluğunda).
Sütun sırasının güney kısmı sökülmüş ve parçalar kazı evindeki atölyeye taşınmıştır. Eski paslanmış demirden zıvana ve kenetler bütün mimarî elemanlardan sökülmüştür (stylobat blokları, sütun başlıkları, arşitrav-frizler ve kornişler). Eski bağlayıcı elemanlar daha hafif ve paslanmaz çelikten parçalarla değiştirilmiştir. Tekrar yerine yerleştirme esnasında, iki sütun, altı başlık ve bütün korniş bloklarının konumları değiştirilmiştir.
ALANIN KORUNMASINA YÖNELİK DİĞER ÇALIŞMALAR
Kentin çeşitli yerlerinde yer alan binaların konservasyonu ve erişilebilirliği için çeşitli çalışmalar da gerçekleştirilmiştir. Kent merkezinin pek çok kısmını örtmüş olan bitki örtüsünün kesilip temizlenmesi 6 hafta boyunca 10 işçinin devamlı olarak çalışmasını gerektirmiştir. Kent surlarının bakımı ve konservasyonu ile ilgili çalışmalar Batı Kapısı ve Stadium’un kuzeyinde başlamıştır ve Eylül ayı boyunca devam edecektir. Kenti çevreleyen tel örgünün tamamen onarımına da başlanmıştır, tespitlerimize göre bu çitte 48 geniş delik açılmış durumdadır. Yeni teller satın alınmıştır ve yerleştirilmeleri Eylül ayı içerisinde tamamlanacaktır. Ayrıca kentin kuzeyinde yer alan 8 eski açma da tel örgü ile çevrelenmiştir ve bu sayı da devam eden çalışmalarla artacaktır. “Atrium Evi” (Roma Villası) tamamen temizlenmiş ve evin kazıldığı dönemden kalan su tamamen boşaltılmıştır. Stadium’da temizlik çalışmalarının yanı sıra binanın güney kısmında düzenlemeler yapılmıştır: Turistlerin kullandığı giriş merdiveni onarılmış, oditoriumun güney tarafında turistlerin toplandığı basamaklar yeniden düzenlenmiş ve gerekli görülen onarımlar gerçekleştirilmiştir. Stadium’un güneyindeki açmaların etrafına yeni tel örgüler çekilmiştir.
Tapınak-kilisenin apsisinde yer alan Bizans Dönemi duvar resimlerinin yer aldığı alan için yeni bir çatı yapma projesi incelenmektedir. Bouleterion’da Kuzey Agora’dan girişi sağlayan ahşap köprü yenisiyle değiştirilmiş ve yapının çıkış koridorlarını (parodoi) kapatan yeni ahşap bariyerler yerleştirilmiştir. Bu sayede Bouleterion’un arkasındaki hassas kısımlara geçiş engellenmiştir. Tiyatro tepesinin batı kısmındaki ziyatetçi merdiveni tamir edilmiş ve turist girişini kolaylaştırmak için buraya bir de korkuluk eklenmiştir.
ARAŞTIRMA VE BELGELEME ÇALIŞMALARI
Pek çok bilimsel araştırma, belgeleme ve yayın projesi üzerinde çalışılmıştır. 2010’da başlayan ve Christian Hübner ve Kyle Egerer’in yürüttüğü jeofizik araştırmalar kapsamında, beş alanda Magnetometre ve Ground Penetrating Radar (GPR) ile çalışmalar yapılmıştır: (1) Kent dışında kuzeydoğu doğrultulu bir alandaki çalışmalar Geç Antik sur duvarının ötesinde kent kalıntısı olmadığını göstermiştir. (2) Bazilika’da yapının toprak altındaki batı duvarı ve bitişik kuzey-güney caddesi net olarak görülebilmiştir. (3) Kuzey Agora’nın batısındaki araştırmalar net bir bilgi verememiştir. (4) Tetrapylon Caddesi’ndeki drenaj sistemi açıkça görülebilmiştir. (5) Gaudin Çeşmesi’nin güneyinde geniş bir alan incelenmiş ve çeşmenin önünden geçen doğu-batı doğrultulu ana caddenin güneyinde büyük bir açık alanın varlığı gözlenmiştir.
Kentteki önemli yapıların yeni hava fotoğrafları iki günlük bir çalışmayla bir zeplin yardımıyla çekilmiştir (Resim: 2, 5 ve 6). 2010 yılında başlamış olan kentin mermer yataklarının planının çıkarılıp araştırılması projesi Benjamin Russell tarafından devam ettirilmiştir. Ulrike Outschar 17 adet yazıtlı Geç Antik heykel kaidesinin çizimlerini tamamlamıştır. Bazilika’nın detaylı inceleme ve belgelemesi Philip Stinson tarafından tamamlanmıştır. Buranın uzun salonunun ortasında yüz üstü düştüğü pozisyonda yeni bir yazıtlı arşitrav bulunmuştur ve birbiriyle eşleşen iki parça hâlinde günümüze kalmıştır. Bunlar Bazilika’nın adanmasıyla ilgilidir ve Gaios La[ika]nios (I 12.05) ismi okunmaktadır. Esen Öğüş tarafından başlatılan yeni proje, Geç Antik Dönemde devşirme malzemeden yapılmış ve Gaudin Çeşmesi olarak bilinen yapının araştırılıp yayınlanmasını amaçlamaktadır (Resim: 15). Lionel Bier’in 2004’teki anî ölümü nedeniyle yarım kalan Bouleterion’daki belgelemenin değerlendirilmesi çalışmaları Ursula Quatember ve Christopher Hallett tarafından devralınmıştır.
Güneybatı Nekropolis’teki bir mezar ve onunla bağlantılı lâhit parçaları Heather Turnbow tarafından çalışılmıştır. Orta Bizans Dönemi mezarları ve Güneybatı Kompleks mezarlarından gelen objeler ve özellikle mücevherler Stephanie Caruso tarafından çalışılmıştır. Stadium’un mimarîsinin belgelenmesi çalışmaları Andrew Leung ve Katherine Welch tarafından tamamlanmıştır. İki küçük sondaj Kenan Eren tarafından Güneybatı Kompleks (SWC 12.1) ve Gaudin Çeşmesi’nin karşısında (GF 12.1) açılmıştır ve her ikisi de kentin ızgara planının kronolojisini ve farklı evrelerini anlamayı amaçlamaktadır. Açmalar, bu bölgelerdeki ızgara plana uyan en erken caddelerin Geç Hellenistik/Erken İmparatorluk Dönemine tarihlendiğini göstermiştir. Arietta Papakonstantinou eski kazı kayıtlarını inceleyerek Aphrodisias’ın M.S. 7. yüzyıl tarihini araştırmıştır. Roma ve Geç Roma Dönemi çanak-çömlekler Ulrike Outschar tarafından incelenmiş ve Tetrapylon Caddesi ve Güney Agora havuzunun kronolojileri ve farklı evrelerini anlamak için çok önemli veriler sağlamıştır.
EKİP
Arkeologlar: Stephanie Caruso, Austen Leigh De Pinto, Kenan Eren, Christopher Hallett, Andrew Leung, Shannon Ness, Esen Öğüş, S. Arietta Papakonstantinou, Ulrike Outschar, Ursula Quatember, Valeria Riedemann, Mark Robinson, Benjamin Russell, Philip Stinson, Alexander Sokolicek, Lillian Stoner, Heather Turnbow, Andrew Ward, Katherine Welch, Andrew Wilson.
Anastylosis mimarları: Thomas Kaefer, Gerhard Paul.
Mimarlar: Kivanç Başak, Seth Dugger, Katherine Jones, Gonca Koca, Harry Mark, Peter John Martinez, Sarah E. McKay, Allyson McDavid, Alyssa Olson, Arzu Öztürk.
Konservatörler: Quinn Ferris, Kent Severson, Volkan Sevinç. Epigraf: Angelos Chaniotis.
Mermer Konservatörleri: Nicholas Barnfield, Douglas Carpenter, Tom Flemons, Mark Lilywhite, Trevor Proudfoot, James Wheeler.
Jeofizikçiler: Christian Huebner, Kyle Egerer.
Fotoğrafçılar: Ian Cartwright, Guido Petruccioli.
SPONSORLAR
Aphrodisias Kazıları New York University ve the Institute of Fine Arts sponsorluğunda ve vakıflar, bireyler ve Aphrodisias Dostları olarak örgütlenen İstanbul’daki Geyre Vakfı (Başkan, Ömer M. Koç), New York’taki Friends of Aphrodisias (Başkan, Nina Köprülü); Londra’daki Friends of Aphrodisias Trust (Başkan, Lady Patrica Daunt); ve İzmir’deki Aphrodisias Sevenler Derneği (Başkan, Lise Sur)’nin vazgeçilmez destekleri ile sürdürülmektedir. J.M. Kaplan Foundation ve World Monuments Fund® Robert W. Wilson Challenge to Conserve Our Heritage kurumları yapı restorasyon ve konservasyonlarının ana sponsorlarıdır. 1984 Foundation mimarlık öğrencilerinin sponsorudur. Kress Foundation arkeolojik konservasyon üyelerinin sponsorudur. Levy Foundation arkeoloji öğrencilerinin sponsorudur. Ayrıca Güney Agora ve Tetrapylon’daki yeni projelerin sponsorları Mica ve Ahmet Ertegün, Baron Lorne von Thyssen, Headley Trust ve Malcolm Hewitt Wiener Foundation’dur. Bütün bu destekçilerimize sıradışı cömertliklerinden dolayı son derece müteşekkiriz.